Bazen leyleği havada görmek iyidir. Bundan iki hafta önce soluğu Kudüs’te almıştık. Bu hafta içinde kuş misali bir anda kendimizi Güney Afrika’da bulduk.
İlk gittiğimiz Kudüs için inanç ziyareti derken son gittiğimiz Güney Afrika için de iş ziyareti ifadesini kullanmak en doğru cümle olacak.
Beyaz adamın misafir olarak geldiği bu güzel topraklarda şimdilerde beyaz adamın pozisyonu ev sahibi, ev sahibi olan Zulular da misafir pozisyonunda.
Beyaz adamın nüfusu yüzde 30…
Siyahların ise yüzde 70…
Beyaz adam önce gelmiş, yerin altındakilerini çıkarmış, sonra da yerlerin sahibi olmuş. Siyah adam ise sadece kendi yerlerinde işçi olabilmiş…
İşte aslında bu Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı kıtalarında bahsettiği “Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar” tanımı bunlar olsa gerek.
Bu kadar girizgahtan sonra 17. Yüzyılda Güney Afrika’ya önce Hollandalılar ardından diğer sömürgeciler gelmiş. Sonrasında ise kendi topraklarında Nelson Mandela’nın başlayan mücadelesini bilmeyen yok…
Çileyle biten hayat ardından gelinen son nokta.
Şimdilerde beyaz-siyah ayrımı olmasa da ortadaki en büyük ayrım sonradan gelenler patron, Güney Afrika’nın yerlileri ise işçi pozisyonunda…
İşin en enteresanı geçmişte yaşananlardan sonra dünyada üç başkenti olan tek ülke…
Güney Afrika‘da yürütme başkenti Pretoria, yasama başkenti Cape Town, yargı başkenti ise Bloemfontein’dir. Bu başkentlerin her biri tüm ülkenin resmi başkenti olarak nitelendirilir. Birden fazla başkent bulunmasının nedeni ise yasama, yürütme, yargı unsurlarının ayrılığını en iyi şekilde vurgulamak içindir.
Gezdiğimiz Cape Town sokaklarında dikkat çeken en önemli detay ise buraya ilk koloniler şeklinde gelen Hollandalıların (Flemenklerin) ticaret ve sanayideki ağırlığı. Bu belirgin bir şekilde göze batıyor.
Bizim ecdadımız ile sözde medeniyeti ulufe gibi dağıtan sömürgeciler arasındaki en önemli fark ne derseniz?
Biz gittiğimiz yerlere hanlar, hamamlar, ibadethaneler yapmışız. Onların hiçbir şekilde ne inancına ne de diline karışmışız.
Sömürgeciler ise önce toprakların sahiplerini, ardından dinlerini ve dillerini de değiştirmiş.
Sonrasında ise uzun yıllar bölge halkını karın tokluğuna çalıştırmış.
Güney Afrika’da karın tokluğuna çalışmak için gelenlerin tarihinde dikkat çeken detay ise Hollandalılar buraya geldikten sonra ilk olarak Malayları getirmiş.
Onlar da çalışmış. 18.yüzyılın ortalarından itibaren ibadethane ihtiyaçları da zamanın Osmanlı Padişah 2.Abdülhamit’in desteği ile Hamidiye Camisi ile giderilmiş.
Kısaca Osmanlı’nın şefkati buraya kadar uzanmış.
Allah’tan şimdilik ırkçılık yok.
Ama kalıntıları zaman zaman belki faşist akılların derinliklerinde…
Bu arada ülkede yaklaşık 1 milyon 200 bin civarında Müslüman yaşıyor…
Yine diğer bir detay ise son yıllarda Çinliler de buraya gelmiş.
Bunu da sokaklarda gezerken gördük.
Ama ülkemizin yatırımcıları da buralara kadar gelmiş.
İstanbul Bazaar gibi ya da Türkçeyi anımsatan tabelalara rastlamak mümkün.
Bunun dışında bunlardan bana ne deyip eğlencelik ve görmelik ne var diyorsanız, Güney Afrika’nın kendine özgü penguenleri, gözün alabildiği kadar bağları, yine sahilleri ve en önemlisi televizyonlarda veya hayvanat bahçesinde gördüğünüz bu kıtaya uygun birçok hayvanları safari ile görmek mümkün…
Seni en çok ne mutlu etti diyorsanız?
Güney Afrika sokaklarında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tanınması yine Malay kökenli Müslümanların Cumhurbaşkanımızdan övgüyle bahsetmeleri ve Cennet mekân olsun 2.Abdülhamit’in destekleri ile yapılan camide Cuma namazı kılmak…
Önümüzdeki hafta yeni yazımızda buluşmak üzere hoşça kalın.
Mehmet Yıldız
14/01/2023
Cape Town
Sanki biz gitmiş gibi mutlu olduk , gurur duyduk Mehmet başkanım. Kaleminize sağlık
Güney Afrika ve Afrika ülkelerini sömüren İngiliz ABD ve Fransa gibi ülkelerin zalimlikleri Osmanlı’nın adaletini arar oldular. Şükürler olsun tutarlı ve istikrarlı Cumhurbaşkanımızın sayesinde mazlumların sesi oluyoruz.
İnşallah Afrika ülkeler gibi diğer ülkelerede önderliğimiz yakındır…
Çok güzel bir yazı olmuş. Allah bize de gitmeyi nasip etsin inşallah.
MaşaALLAH
Kiymetli başkanım muvaffakiyetler dilerim
Teşekkürler Mehmet bey. Harika bir anlatım olmuş.
selamünaleyküm, 2019 da Somaliye gittiğimde ülkenin başkenti Mogadişuda aynı hisleri yaşadım kadığım 15 gün boyu Sn Rdcep Tayyip Erdoğanın izlerini gördüm. Hastane ve okul, üniversite açmış, mogadişuda çok güzel ve hint okyanusunun kenarında dev bir Elçilik binası ve mescidi ile büyük bir arazi üzerine en güzel yere kurmuş Osmanlıdan kalma bir de kulemiz var içinde , ibb bizdeyken şehrin pisliğini temizlemişiz fakat hala Amerikan ve ingilizler eşşebap örgütü üzerinden ülkeye gelen yatırımcıları öldürüyor kaçırıyor benim aracada roket atar atmışlardı ben geldikten sonra bir Türk vatandaşını öldürmüşlerdi
Çok güzel bir ortam görmüş yaşamışsınız , Sn Recep Tayyip Erdoğan Afrika ülkelerini sömürgecilerin algılarından ve esaretinden kurtarıyor, uyandırıyor
Çok güzel ve akıcı bir yazı olmuş. Tebrikler.
Maşallah. Tebrik ediyorum
Tebrikler Güney Afrika yı daha çok sevdim nasip olursa ziyaret etmek isterim
Güney Afrika AB ulkelerinin güç savaşı yaptığı yer
Sayın abim, Güney Afrika Doğu Türkistan gibi yarayan kanımız.
Çok güzel