İşte Senaryo İşte Film….

Soğuk bir yaz akşamı adamın biri mezarının başında gülerek ağlıyordu diye bir yazıya başlasak muhtemelen bu adam dalga mı geçiyor ya da kafayı mı buldu derdiniz.İşte birkaç gündür ceza alıp da kafayı bulan birileri var.Ama ayrıntılara girmeden şu soruyu kendi kendinize sorun.Siz hapis cezası alıp da sevinen gördünüz mü hiç?Bu soruya muhtemelen hepiniz hayır diyeceksiniz.Ben hayatımda iki kere gördüm.İlki beyaz perdede Metin Akpınar ile Zeki Alasya’nın oynadığı “5 Milyoncuk Borç Verir misin” filminde; iki arkadaşın ceza alıp hapse girmeleriyle sevinmelerini konu alan

Devamını Oku

Buğday Tanesi ve Kaybederken Kazanmak…

İmanın şartı kaçtır diye sorsalar herkes altı diyecektir. O şartları say deseler, onlardan biri de kadere iman diye sıralamaya başlar sonrasında ise hayır ve şerrin Allah’tan geldiğine iman etmek diye devam ederiz. İşte onun kısa adı “amentü”… Amentü anlamı aynı olmasına rağmen herkeste farklı şekilde tezahür edebilir. Tam kazandım derken kaybedebilirsin. Ya da kaybettim derken kazanırsın. İşte örnekleri; milli piyangodan para çıkar tam zengin oldum dersin ama iki sene sonra “dımdızlak” bir şekilde ortada kalırsın. Son günlerinde şatafattan hiçbir eser kalmamış bir

Devamını Oku

Hoşbulduk…

Bazı mesleklerin girişi vardır, çıkışı yoktur. O mesleklerden biri de “gazeteciliktir”… Bizim de mesleğe girişimiz dile kolay bundan 30 yıl öncesine dayanıyor. Bâb-ı Âli’ye bir girişimiz oldu, o girişle beraber dile kolay 20 yıl mutfakta çalıştık. Kimi zaman düzeltmenlik yaptık, kimi zaman sayfa sekreterliği, kimi zaman köşe yazarlığı. Kimi zaman gazete imtiyaz sahipliği… Tabir caiz ise gazetecilik mesleğine dair yapılması gereken ne varsa her basamaktan birer birer çıkıp sonrasında 212 sayılı Basın Meslek Kanunu ile tekavüte ayrıldık… Ayrılmasına ayrıldık ama… Bir kere

Devamını Oku